travestiBlog Travesti - istanbul travesti ankara travesti - Part 131

Travesti, Eşcinsel Biseksüel Kavramlarının Anlamları

İstanbul LGBT kimliklere ait tanımlar, heteroseksist toplumun hem mağduru hem de yaşatıcısı olan bizler açısından oldukça “yabancı” olduğumuz bazen de “yabancı kalmayı seçenek ettiğimiz” tanımlar olarak hayatımızda yer ediniyor. Görmezden gelinen, yok sayılan, var olmakta ısrarlı olduğunda ise nefret saldırısıyla karşı karşıya bırakılan LGBT kimlikler üzerine olan bu kavramları yeniden LGBT müesseselerinden aktivistlerden aldığımız yazılarla anlatıyoruz.

Eşcinsellik hastalıktır, günahtır, suçtur, sapkınlıktır. Peki harbiden eşcinsellik nedir? Tarihsel süreç içerisinde günah, suç, hastalık olarak tanımlandığı zamanlar oldu. Ancak eşcinsellik, aynı cinsiyetten iki kişi arasındaki cinsel veyahut duygusal çekim ve cinsel davranışları ifade eden bir kavramdır.

Eşcinsel: Kendi cinsinden olanlara duygusal ve cinsel yönelim içinde bulunan kadın veya erkek. Eşcinsel terimi, Homoseksüel (Homosexual)  kelimesinin Türkçe karşılığı olarak hem kadın eşcinseller hem de erkek eşcinseller için kullanılmakla beraber günlük hayatta daha çok erkek eşcinselleri dile getirdiğinden erkek eşcinseller için “gey”, kadın eşcinseller için “lezbiyen” isimleri de kullanılır.

lgbtkavramlar

Biseksüellik ise, Hem kendi cinsine hem de karşı cinse duygusal, erotik ve cinsel yönelim içinde olan kadın veya erkekleri tanımlamak için kullanılmaktadır.

Heteroseksüel: Duygusal, cinsel ve erotik olarak karşı cinsten kişilere yönelmiş olan kadın ya da erkekleri tanımlamak için kullanılmaktadır.

Heteroseksüellik: Fertlerin, cinsel, duygusal ve erotik olarak karşı cinsten kişilere yönelmiş olma halidir. Spontane ve zaruri olarak, toplumda egemen varoluştur. Bu spontane ve zorunluluk hali, heteroseksüel fertlerin kendilerini “heteroseksüel” olarak tanımlamalarına dahi gerek duyurmamaktadır. Bu vaziyetteki fertler, kendini “eşcinsel” ya da “heteroseksüel olmayan” diye tanımlayan fertlerin ortaya çıkmasını kavrayamamakta, “homofobik” ve “heteroseksist” olabilmektedir. Tabii olarak bu vaziyet, bütün heteroseksüellerin heteroseksist olduğu mananına gelmemektedir. Genelde eşcinsellik, transeksüellik kavramları karıştırılmaktadır. Eşcinsellik, kişinin cinsel yönelimini ifade eder, trans olma hali ise cinsiyet kimliğini.

Transgender: Cinsiyet geçiş sürecini bitirmiş ya da bitirmemiş; ancak biyolojik cinsiyetine ve görünümüne bir şekilde müdahale edenleri dile getirmek için kullanılan bir terimdir. Travesti, halk arasında cinsiyet geçiş operasyonu olmamış, sadece dış görünümü ve davranışlarıyla kadın kimliğine bürünenleri; transseksüel de giyim ve davranışlardan öte cinsiyet geçiş operasyonu olanları belirlemek için kullanılan kelimelerdir. Bununla birlikte Türkiye’de fazla yaygınlık kazanmamış olan transgender terimi çoğunlukla hem transseksüeller ve travestileri hem de interseks kişileri (cinsiyetlerarası) kapsamaktadır. Türkiye’de LGBT örgütleri, “transgender” terimini karşılayacak şekilde “trans” adlandırmasını kullanmaktadır.

Transseksüel: Hem “erkek” hem de “kadın” için geçerlidir. Kişinin davranışlarından çok iç dünyasında kendisini karşı cinsten biri gibi görmesi, hissetmesidir. Transseksüel kişinin tinsel eğilimleri için belirleyici olan bir kelimedir, bu yüzden transseksüeller dış görünümlerinden belirlenemeyebilir. Zira kendilerini, karşı cinsten hissettiklerini dış görünüşlerine her vakit yansıtmayabilirler. Transseksüel hem erkek hem de kadın için geçerlidir. Kişi “erkek” olduğu halde kadın olmayı, “kadın” olduğu halde erkek olmayı isteyebilir.

Travesti (Transvestite/Cross Dresser): Dış görünüşüyle ve davranışlarıyla karşı cinse ait olma isteğini ifade eder. Travesti dendiğinde sık bir şekilde “kadın kılığındaki erkekler” akla gelse de travesti kelimesi aslında hem “erkek” hem de “kadın” için geçerlidir. Travestiler karşı cinsin eşyalarını kullanmaktan, karşı cinsin giydiği kıyafetleri giymekten, ait olmak istediği cinsin davranışını sergilemekten zevk alan kimselerdir.

Toplum genelinde ve bir takım ruh sıhhati profesyonellerindeki kanının aksine eşcinsellik ile transeksüalizm veya transvestik davranış birbirinin uzantısı, sözgelişi transeksüalizm eşcinselliğin daha aşırı bir şekli değildir. Bunlar ayrı düzlemlere ait olgulardır.

Cinsel Yönelim (Sexual Orientation): Kişinin cinsel dürtülerinin hangi cinse yönlendiğini belirler. Belli bir cinsiyetteki ferde karşı süregelen duygusal, romantik ve cinsel çekim olarak tanımlanabilir. Heteroseksüellik, eşcinsellik, biseksüellik gibi.

Cinsel yönelim, cinselliği oluşturan dört unsurdan biridir. Diğer üçünden belli bir cinsiyetteki ferde karşı süregelen duygusal, romantik ve cinsel çekimle ayrılır. Cinsellikle alakalı diğer üç öğe da biyolojik cinsiyet, toplumsal cinsiyet (gender) kimliği (erkek veyahut kadın olmaya ait psikolojik duyum) ve sosyal cinsiyet rolü (eril veyahut kadınımsı davranışları belirleyen kültürel normlara uyum).

Bilinen üç cinsel yönelime göre; kişinin kendi cinsiyetinden birine yönelmesi eşcinsellik, kişinin karşı cinsiyetten birine yönelmesi heteroseksüellik, kişinin her iki cinsiyete de yönelmesi biseksüelliktir. Eşcinsel yönelimli fertler “gey” veyahut “lezbiyen” olarak da adlandırılırlar. Cinsel yönelim, duyguları ve kendilik kavramını (self-concept) içerdiği için cinsel davranıştan farklıdır. Fertler davranışlarıyla cinsel yönelimlerini dile getirebilecekleri gibi etmeyebilirler de.

Cinsiyet Kimliği (Gender Identity): Kişinin kendini hangi toplumsal cinsiyet kimliği üzerinden tanımladığı ve ya diğer insanlar tarafından hangi toplumsal cinsiyet kimliği üzerinden tanımlandığını dile getirmek için kullanılır.

Kültürümüzün rastgele bir cinsiyete ait olma vaziyetinde fertten beklediği nitelik veya karakterdir. Bu, toplumun cinsiyetlere atfettiği özelliklere göre kültürden kültüre değişebilir. Sözgelişi kıyafet, davranış tarzı kişinin cinsiyet kimliğini oluşturabilir.

Cinsiyet kimliği kişinin vücuduyla alakalı ferdi hislerini içerecek şekilde (tıbbi, cerrahi veyahut diğer araçlarla bedensel olarak görünüşünü ya da işlevlerini özgür bir şekilde değiştirmeyi de kapsayabilen), doğumdan itibaren kazandığı biyolojik cinsiyetle uyumlu ya da uyumlu olmayabilen, cinsiyeti ile ilgili derinden hissettiği içsel ve bireysel duygulara ve giyim, konuşma ve davranış biçimlerini de içerecek şekilde cinsiyetin diğer biçimlerde dışavurumuna atıfta bulunur.

Gey: Bu terim, 1970’lerin başında Gey Kurtuluş Hareketiyle (Gay Liberation Movement) beraber ortaya çıkmıştır. Başlangıçta hem kadın hem erkek eşcinselleri kapsayan bir kelime olmakla birlikte, son zamanlarda yalnızca erkek eşcinseller kendileri için kullanmaktadırlar. Terim süreç içinde “homoseksüellik”ten siyasi bir kopuşa işaret eder. “Homoseksüel” kelimesi, tıp tarafından tanımlanmış olduğu halde, hak temelli bir mücadele eksenini benimsemiş olan Gey Kurtuluş Hareketi ile “gey” kelimesi aynı cinsten insanların birbirlerine karşı duygusal veya cinsel yönelimleriyle yarattıkları hayat tarzını tanımlamak için, eşcinsel fertler tarafından ortaya konmuştur.

Bu kelimenin, Türkçeye, İngilizceden olduğu gibi alınması 80’lere rastlar. 1999’da “Türkiyeli Eşcinseller Buluşması” sonrasında “gay” Türkçeleştirilerek “gey” olarak kullanılmaya başlanmıştır. Eylül 2006 tarihinden itibaren de TDK elektronik sözlüğüne gey, “erkek eşcinsel” olarak geçmiştir.

Lezbiyen: Duygusal, cinsel, erotik yönelimleri kendi cinsinden fertlere yönelik olan kadınları tanımlamak için kullanılmaktadır. Kelime eşcinsel kadın şair Sappho’nun M.Ö. 6. asırda yaşadığı Lesbos (günümüzdeki isimiyle Midilli) Adası’nın isminden türemiştir.

LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti): Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans (travesti ve transseksüel); ara ara “cinsel azınlıklar” diye de hatıralan grup ve kimliklerin tümünü kapsayan terimdir.

Türkçe Travesti Nedir ?

Türkçe Travesti Hakkında Bilgi :

Karşı cinsin kıyafetine fetişi olan kişilere travesti denir. Transvestiyerden gelmektedir, yani kıyafet değiştirme anlamına gelir. fetiş diyebiliriz. transeksüellik kesinlikle değildir.

Travesti erkek olabileceği gibi kadın da olabilmektedir. erkek kıyafeti giyen kadınlar da vardır. kadın kıyafeti giyen erkekler de.

transeksüellik ise kıyafet değiştirme işine bağlı bir durum değildir, bir cinsiyet kimliğidir. kişi kendisini hissettiği cinsiyet ile adlandırır.  Biyolojik doğum anında erkek olarak adlandırılan bir kişi kendisini kadın olarak adlandırıyorsa ya da tam tersi, kadın olarak doğmuş ama kişi kendisini erkek olarak adlandırıyorsa bu transeksüelliktir.

Travestilik ya da travestizm, genellikle cinsel haz almak amacıyla, karşı cinsin kıyafetlerini giymek. Travestilerin çoğunluğu erkektir.

Travestilik bir transgender türüdür ve sıkça transseksüellikle karıştırılır. Transseksüel, belirli bir cinsin fiziksel karakteristikleri ile doğduğu halde duygusal ve psikolojik anlamda kendisini diğer cinse ait hisseden kimsedir. Erkek ya da kadın transseksüeller cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirmeden önce genellikle bir süreliğine karşı cinsin kıyafetlerini giyerler. Travestilik bir cinsel yönelim değildir. Bir travesti heteroseksüel ya da eşcinsel olabilir.

Mail Adresim ve Msn Messenger Adresim : travesti@travestiblog.biz

Değerli Arkadaşlar bu sefeki konumuz da ise travestiler hakkında birkaç düşüncemi ve görüşlerimi belirteceğim.

Bazı tür adamların sinirden travestileri öldürdüğü söyleniyordu bir aralar bunun nedeni küfür,laf söyleyişi olabilir. Nede olsa ağır abi tarzında kelimeler söylüyorlar ya o yüzdendir. Aslında iyi olanlarından bazıları fazla laf söylemezler ama travesti olarak yinede geçerler. Dediğim gibi iyi olanları ve kötü olanları vardır.Çoğunluğu cinsiyetleri erkek olmaktadır. Fransızca bir sözcükten türemiştir travesti kelimesi.Fransızcada “giysi,kıyafet” sözcüklerinin birleşiminden oluşmuştur.

Travestiler eşcinsel yada heteroseksüel olabilir. Travestilik bir cinsel yönelim olmamaktadır. Travesti olmadan önce yani ameliyat olmadan önce karşı cins kıyafetleri giyip prova yaparlar kendilerini alıştırmak için bir takım ön hazırlık yaparlar. Duygusallardır büyük bir çoğunluğu. Sürekli laf söyleyişinde bulunurlar erkekler ile sürekli küfür,argo ve benzeri kelime konuşurlar ve sonrasında hemen kavga olur.

Kot pantolon normal bir üst kıyafetleri giyiniyorlar genellikle.Kendilerini bir kadın gibi hissediyorlar bazılarınız bilir bazılarınız bilmeyebilir öğrenmek suç değil öğrenmemek suçtur. Hiç bir travestiyi çalışırken gördünüzmü fazla görmemişsinizdir kendileri genellikle cinsel yol ile çalışmaktadırlar.Bir ara karete bildikleri yönünde bir haber çıkmıştı bu haber asılsız denilmişti. İnternette ise sadece İstanbul travestileri sadece karete biliyorlar oda kavga ettikleri için koyulan bir kuralmış. Ankara travestileri ve izmir travestileri biliyormu orayı tam olarak bizde bilemiyoruz ne yazık ki ama bilseler gerçekten dahada korkutucu bir olay olabilir.

Diğer kesimlerdede bilenler çok az sayıda mevcut olabilir dediğim gibi tam olarak net bir bilgi yoktur.Kavgaları ile baya bir onları yükselticek bir iş olmuştur onlara karşı.Travestiler duygusal olabilir aslında sonuçta onlarda bir insan olup hayatlarını sürdürmektedirler.

Travestilerin bazılarının et yemiyorlar diye bir bilgi vardı internette yani vejeteryan oldukları söyleniyor bu ise biraz kafa karıştırıcı yani travestiler katı kuralları mevcut gibi gözüküyor şu durumda , et neden yemedikleri konusunda bir bilgi bulunmamaktadır.Travestilerin diğer bir özelliği ise fazla akıllı olmalarıdır. Sürekli küfür üretebilirler. Bu yüzden kavgada iyi olabiliyorlar.

 

‘Travesti’ Millet Vekili Adayımız Oldu

68 kuşağından sayılırım.

O zamanlar evlerde telefon, televizyon yoktu. Bataryalı radyolardan “ajans” dinlenirdi.

Sabah namazından sonra kepenkler açılır, “besmele” ile “helal rızık kazanma” telaşı başlardı.

Akşam ezanı esnafın kepenk kapatması için bir alarm, bir işaretti. Hemen camiye koşulurdu.

Komşuya, akrabaya “maniniz yoksa akşam size geleceğiz” diye evin en küçüğü ile haber yollanırdı. Diziler yoktu. İnsanları kaynaştıran koyu ve samimi sohbetler yapılırdı. Erken yatılır, erken kalkılırdı.

Evler tek katlıydı. Toprak damlıydı. İnsanlar belki fakirdi. Ama, en kıymetli yiyecekler çocuklara yedirilmez, “utanacak gelir” diye misafire saklanırdı.

Çek, senet, kredi kartı yoktu. Alacak deftere yazılırdı. “Borç namustur” denir, ödemeyen çıkmazdı.

Kimse “el alemin namusuna kem gözle bakmazdı.”

Kap-kaç, ırza geçme, dolandırıcılık, tokatçılık yaşanmazdı. Bu suçlar topluma yabancı idi.

Halk, Kur’an, hadis okur, dini kitaplar “mütalaa” eder, camiye erken gider, vaaz dinlerdi.

Biraz mürekkep yalayanlardan kimisi Necip Fazıl okurdu, kimisi Nazım Hikmet.

Toplumun çoğu kurtuluşun İslam’da olduğuna inanırdı. Bazıları Karl Marks okur, materyalist diyalektiği savunurdu. Ama, ister tahsilli olsun, ister tahsil görmemiş olsun bizim kuşak çok okurdu.

Doğru ya da yanlış, herkesin bir ideali, bir fikri vardı.

Şimdilerde ilim ve teknoloji o dönemlerle kıyaslanamayacak kadar büyük gelişme gösterdi.

Gösterdi göstermesine de, insan kalitemiz arttı mı? İlmi ve teknolojik gelişmeler insanımıza mutluluk getirdi mi? Hiç sanmıyorum.

Hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen internet, akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarları, sosyal medya ve oyunlar, gittikçe yaygınlaşan bağımlılıklar oluşturdu insanlarda.

Selamlaşmayı, konuşmayı, hal hatır sormayı unuttuk.

Eskiden evin reisi baba idi. Evde onun sözü geçer, çocuklar onu zevkle dinlerlerdi.

Artık evin reisleri televizyon, internet, akıllı telefonlar v.s…

Belki toplumumuzun refah seviyesi arttı. Ama birbirimize duyduğumuz sevgi, saygı, yardımlaşma duygularımız azaldı. “Toplumun harcı” çürüdü, çürümeye de devam ediyor.

Televizyon dizilerindeki sapık ilişkiler, şiddet görüntüleri insan ruhunu “kezzap” gibi yakıyor. Yeni yetişen nesli “insan görünüşlü canavarlar”a dönüştürüyor.

Sapık ilişkileri modernlik diye sunanlar, teröristleri övenler, hatta masum gösterenler utanmadan buna kendileri neden olmamış gibi “toplum nereye gidiyor?” diye sorunca kan beynime sıçrıyor.

Özge Can cinayeti çok üzücü. Ama böyle yönlendirilen bir toplumda yaşanması garip değil. Aksine beklenen, beklenmesi gereken vahim bir olay.

Tedbir alınmazsa inanın çok daha vahim olaylar yaşanacak, hatta bunlar sıradan hale gelecek.

Baksanıza artık travesti bir milletvekili adayımız (!) bile var.

Ne kadar modern ve Batılı bir ülke olduk (!) değil mi?

Bu devletin ve sistemin mimarlarının kabirlerinde rahat uyuduğunu hiç sanmıyorum.

Şurada ne kaldı ki? Mahkeme-i Kübra’da onların sonlarını hep birlikte göreceğiz…

(Alıntıdır Alaettin EKİZER’in Travesti Yazısı)

error: İçerik Çalmak Emeğe Saygısızlıkdır . İsteyin Verelim.
ankara travesti | istanbul travesti | istanbul travesti | istanbul travesti