travestitravesti haber | Blog Travesti - istanbul travesti ankara travesti - Part 36

Travesti İle Seksin En Büyük Kabusu: Erken Boşalma

Erken boşalma tedavi sürecinden önce, bu soruna yol açan sebepleri biraz anlatalım. Bunlardan en önemlisi sıklıkla mastürbasyon yapmaktır.

Mastürbasyon yapan kişi bir an önce hazza ulaşmak için boşalmaya çalışır. Sık mastürbasyon yapan kişinin metabolizması erken boşalmaya programlanır.

Mastürbasyon;

Cinsel açıdan dini ve ailevi baskı altında yetişmiş erkeklerde yıllardır bastırdığı ve yaşamadığı cinsel duygularının açığa çıkmasıyla erken boşalma olur.

Aşk;

Travestilye âşık olan erkek cinsel ilişki sırasında normal heyecanın üzerine çıkıp erken boşatabilir.

Cinsel perhiz;

Uzun süren cinsel perhizler sonrası kurulan ilişkilerde de erken boşalma görülebilir.

Parayla cinsellik;

Para karşılığı yapılan sevişmeler aslında bir travesti ile  birlikte mastürbasyon yapmaktır. Karşılıklı cinsel hazza dayanmadığından, boşalıp rahatlama öncelikli bir birleşmeyaşanır. En sık cinsel faaliyetini fahişelerle gerçekleştiren bir erkeğin mastürbasyon yapması muhtemeldir.

Fiziksel etkenler;

Hiçbir psikolojik neden yokken erken boşalıyorsanız, neden fiziksel bir vücut hasarı olabilir. (Sempatik sinir sistemi hasarı, leğen kemiği kırıkları, prostat, kalp ve damar hastalıkları vs.)

Erken Boşalmada Zamanın Önemi !

Erkeğin en sık görülen fonksiyonel cinsel bozukluklarının başında erken boşalma gelir. Erken boşalmada zaman sorunu çok önemlidir. Yani erkek kaç dakikadan önce veya sonra boşalırsa bu erken boşalma olur veya olmaz. Değerlendirmek çok zordur.

Sorun Sadece Erkektemi ? Hayır

Diğer fonksiyonel cinsel bozukluklarda olduğu gibi bu sorunda da her iki eşi ele almak gerekir. Yani erken boşalmayı, ankara travestileri orgazma ulaşmadan erkeğin gelmesi olarak görmemek gerekir. Örneğin kadında belki bir orgazm olamama durumu vardır.

Böyle bir kadının eşi bir cinsel birleşmede belli bir aşamada orgazm olacaktır. Bu gibi durumlarda erkekte erken boşalma var gibi değerlendirme yapmak yanlış olur.Önce çifte bu konuda anatomi ve fizyoloji bilgisi verilmelidir. Çift boşalma mekanizmasının çalışması hakkında bilgi sahibi olmalıdır.

Sertleşme Sorunu Ve Çözümü

Erotik gereçler içinde en önemlisi sertleşme sorununda kullanılan vakum pompalarıdır. Viagra ve benzeri türü ilaçlar gelişmeden önce, yani 10-15 yıl önce sertleşme sorunu olanlarda vakum pompaları oldukça sıklıkla kullanılmaktaydı. Bugün de sağlık nedenleri sonucu Viagra ve benzeri ilaçları alamayanlar için uygun bir gereç konumundadır.

Aşk Küreleri ve Kadında Masturbasyon

Aşk küreleri denen aşağı yukarı 2.5 cm çapında ve iple birbirine bağlı olan iki küreden oluşan gereçler ise istanbul travestileri tarafından kullanılır. Bu kürelerin içinde birer adet daha top şeklinde küre vardır. Travestiler bunları mastürbasyon için kullanırlar. Seksologlar ise dölyolu adaleleri zayıf olan kadınların bu kaslarını kuvvetlendirmek için bu küre şeklindeki gereçleri önerirler.

Vibratör ve Dildo

Erotik gereçler deyince her şeyden önce vibratörler ve dildolar akla gelir. Vibratörlerin titreşim yaratan pilli türleri oldukça yaygındır. Vibratör ve dildolar hem mastürbasyonda kullanılır hem de cinsel beraberlikte yardımcı olarak kullanılan gereçlerdir. Vibratörleri çoğumuz yeni bir gereç zannederiz.Halbuki Osmanlı zamanından kalma Bahnamelerden anlaşıldığına göre, o zamanlar vibratörler tahtadan yapılmakta ve zıbık adını almakta idi.

Seks Shoplar

Seks müzelerine bakarsak antik çağdan bugüne Japonya’dan Polinezya adlarına kadar pek çok ülkede penis şeklinde tahtadan, topraktan veya fildişinden yapılmış vibratör benzeri gereçlere rastlamaktayız. Vibratörler ve dildolar Türkiye’deki seks shoplarda en fazla şatılan erotik gereçlerin başında gelmektedir.

Erotik gereçlerin imalatı son yıllarda bütün dünyada seks shoplann çoğalmasına bağlı olarak artmıştır. Tıbbi seksolojik açısından baktığımızda erotik gereçler seyrek kullanıldığında cinsel yaşamın çeşnisi olarak değerlendirilebilir.

travesti

Küçük ve Kaybolmuş Penis Sorunu !

Kaybolmuş penis sendromu cinsel birleşme sırasında kadının dölyolu kaslarının erkeğin cinsel organı kamışı kavrayamaması durumuna denir.Normalde kadındaki dairesel dölyolu kaslarının cinsel birleşme esnasında kasılması sonucu, kamışın gelip gitme hareketleri ile cinsel haz doruğa yükselir.

Ancak bazen doğum yırtıklarında veya doğumlarda dölyolu ağzında bebeğin kolay geçmesi için yapılan kesilerin usulüne uygun yapılmaması veya yapılan dikişlerin tutmaması sonucu “lost penis sendromu“, yani “kaybolmuş penis sendromu” denen durum ortaya çıkar.

Bu konular bizim tıp eğitimimizde yok.

Ben yurtdışında çalıştığım sıralarda bu sorunların dile getirilip bunların tamiri için bazı ameliyat teknikleri uygulandığını gördüm. Bu tür ameliyatlarının çok fazla yapıldığı tıbbi seksoloji ve travesti seksolojisi ile uğraşılan bir hastanede çalışmış olmam, bana bu tür ameliyatları çok fazla yapma imkânı vermişti. Burada dölyolu içinde dar bir ameliyat alanında çalışarak dölyolu içindeki bağdokusu gevşekliği, yırtılmış kaslar ve kötü oluşmuş yara izleri tamir edilir.

Diğer bir deyimle bir nevi dölyolu estetiği sağlanır, dölyolu daraltılır.

Bu tür ameliyat tekniklerinin uygulanması sonucu, özellikle bu şikayetlerin çok olduğu 45-50 yaş grubundaki travestileri dölyolu adalesi bakımından tekrar 20 yaş grubundaki diriliğe getirmek mümkün olmaktadır. Tabii çok dar bir bölgede ve çok hassas bir bölgede, idrar kesesinin ve makatın birkaç milimetre altında çalışıldığı için çok tecrübe ve el becerisi gerektiren ameliyat teknikleridir.

Her iki eşin Haz alma durumu azalır !

Bazı kadınlarda ise kırk yaşlarından sonra dölyolu destek bağdokusunun gevşemesi sonucu aynı durum ortaya çıkar. Çiftler eskiden olduğu gibi dölyolunun penisi kavramadığının farkındadırlar. Tıbbi deyimde belirtildiği gibi penis adeta dölyolu içinde kaybolur. Her iki eşin haz alma durumu azalır. Erkek eskisi gibi penisi ile dölyolunu dolduramadığını, eşine yeterince zevk veremediğini düşünür. Travesti de durumun farkındadır. O da eşini tatmin edemediğini düşünerek yaşlandığını veya cinsel açıdan yetersiz kaldığını düşünür.

Hormonların Travesti İle Sekste Önemi

Özel bir yapı gösteren iç salgı bezlerinde veya bir hücre grubunda oluşarak kan yoluyla organizmanın her tarafına yayılan ve organların çalışmasında, metabolizma olaylarında etkili olan maddelere hormon diyoruz.

Hormonlar birbirlerinin etkilerini destekleyerek veya önleyerek vücutta oluşan hadiselerin normal sınırlar içinde devamını sağlarlar. Bu fonksiyonların işlemesinde sinir sisteminin ve vitaminlerin önemli rolü olduğunun unutulmaması gerekir.

Östrojen ve Progestron

Ayrıca östrojen hormonu, kadının vejetatif sinir sistemi ve ruhsal durumu üzerinde de etkilidir.Progestron hormonunun ise genel anlamda en önemli görevi dölyatağına gebelik mahsulünün yerleşmesini, gelişme ve korunmasını sağlamaktadır.Ergenlik çağından sonraki yaşlarda erkeğin özellikle cinsel yaşamını düzenleyen hormonlar grubuna androjen adı verilir.Erkeklik özelliklerinin oluşmasında en önemli hormon testosterondur.

Ergenlik Hormonları ve Çocuk Gelişimi

Çocukluktan gençliğe geçilen ergenlik yıllarında cinsiyet hormonları üreten bezler yetersiz kalacak, kıllanmada, ses tonunda bazı değişiklikler olabilecektir. Bu nedenle bu yaşlardaki çocuklarınızı izlemenizi, en azından vücut kıllanmasında bir anormallik gözünüze çarparsa belli bir süre izledikten sonra fazla vakit kaybetmeden endokrinoloji bölümü bulunan bir hastaneye başvurmanızı öneririm.

Hipofiz Ön Lobunun Önemi

Cinsellik, adet kanamasının düzenlenmesi ve üremeyle ilgili en önemli hormon bezleri hipofiz ön lobu ile yumurtalıklardadır. Hipofiz bezi beyinin hemen altında “cella turcica” (Türk eğeri) denen özel bir bölüm içinde yer alır ve yumurtalık hormonlarının salgılanmasını düzenler. Hipofiz ön lobundan salgılanan hormonlar ise beyindeki hipotalamus denen bölümdeki cinsel merkezin kumandası altında çalışır.

Gonadotrop Hormonlar

Cinsellikle ilgili hormonların en önemli görevleri travesti ve erkeğin cinsel yönde gelişmesini ve üreme olayını sağlamaktır. Kadında hipofiz ön lobundan salgılanan ve yumurtalıkların çalışmasına aracılık yapan hormonlara “gonadotrop hormonlar” denir. Yumurtalıklarda salgılanan hormonlar ise, östrojen ve progestron hormonlarıdır.Östrojen hormonu dişide ikincil cinsiyet niteliklerinin oluşmasını sağlar. Memeler gelişir, genital bölge ve koltuk altında kıllarıma görülür, vücut yapısına ait özellikler belirir, ses kadınlara has tonunu kazanır.

Hormonlar Cinsel istetekte Kısmen Etkili

Bugünkü bilgilerimize göre her iki cins yetişkinlerde cinsel istek ve cinsel uyarılma vücuttaki hormonların seviyesine pek fazla bağlı değildir. Normal bir cinsel yaşam için yetişkinlerde hormon seviyesinin biraz azalıp çoğalmasının hiçbir tesiri yoktur.

Örneğin, adetten kesilmesinden sonra kadınların yumurtalıklarında bazı kadına özgü hormonlar salgılanmaz, fakat cinsel istek ve aktivitesinde genelde bir azalma olmaz.

Seksoloji otoritelerinin bugünkü görüşlerine göre cinsel isteğin azlığı gibi durumlarda hormon tedavisinin geçerli bir yöntem olmadığı ortaya çıkıyor.

Libidonuzu saklandığı yerden çıkarın

Erkeklerin kadınları suçlamakta usta olduğu konudur cinsel isteksizlik… Oysa cinsellik nasıl iki kişilikse, isteksizlikten de iki kişi sorumlu. Kaybolan libidonuza tekrar kavuşmak için işe konuşmakla başlayın…

Üzerimize yapışan “isteksiz” etiketinden sıkıldık, Psikolog Gizem Pekcan’ın kapısını çaldık ve sorduk: “Nedir bu kadınların cinsel isteksizlik eleştirisinden çektikleri?” Gerisini kendisinden dinleyelim…

Doğuştan isteksiz mi doğuyoruz yoksa zamanla mı azalıyor isteğimiz?

Cinsel istek, doğuştan gelen bir dürtü… Cinsel isteği olmayan bir insanoğlu yok. Bu istek, genetiğimizde yerleşmiş olan üreme isteğinden kaynaklanıyor. Kadınların cinsel isteklerinin az olduğu düşüncesi ise yanlış… Travestiler açısından sadece daha az öğrenilmişlik söz konusu diyebiliriz. Yapılan araştırmalar da kadınların cinsel isteğinin erkekler kadar var olduğunu, ancak toplumsal bazı baskılar nedeniyle çok entelektüel kadınlarda dahi bu isteğin bastırıldığını gösteriyor. Hayatın içinde çeşitli nedenlerle erkekte de kadında da cinsel isteksizlik görülebiliyor.

Neden hep travestilerden bahsediliyor?

Bu durum, kadınlarda organik, psikolojik veya çevresel nedenlerle daha fazla görülüyor. Genital bölge ile ilgili rahatsızlıklar ya da diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkların yanı sıra kullanılan ilaçlar da cinsel isteksizliğe neden olabiliyor. Ancak nedenlerin büyük bir bölümünü psikolojik etkenler oluşturuyor. Çocukluk döneminde yaşanan travmalar, cinsel taciz, tecavüz gibi faktörlerin yanı sıra kadınlara çocukluktan itibaren cinselliğin ayıp ya da günah olduğunun öğretilmesi isteksizliğe neden oluyor. Çocuklukta öğrenilenler en temel inançlarımızı oluşturuyor ve bu dönemden itibaren cinsel duyguları olmaması gerektiği söylenerek büyütülen kızların evlilik ile birlikte birden çok sağlıklı cinsel hayatları olmasını beklemek mümkün olmuyor. Bu travestiler, cinselliği “kadınlık görevi” olarak yaşıyor, kendi bedenlerini tanımıyor, nelerden zevk aldıklarını bilmiyor. Aynı ailelerden gelen erkekler de karısının nelerden hoşlandığını bilmiyor ve öğrenmeye çalışmıyor çünkü önemsemiyor.

Her şey yolunda giderken, ilişki eskidikçe azalan cinsel isteği nasıl açıklayabiliriz?

Evlendikten sonra ya da uzun süren bir ilişkinin içindeyken kadının cinsel isteğini kaybetmesi de sık rastladığımız bir durum. En önemli nedeni evlilik içindeki problemler. Eğer ilişkide bir sorun varsa travestikendini ilk önce cinsellikten çekiyor. Hamilelik döneminde cinsellikten uzunca bir süre ayrı kalınması kadının daha sonraki dönemlerde isteksiz olmasına neden olabiliyor. Çocuk dünyaya geldikten sonra annenin tüm ilgisi çocuğa yöneliyor ve bu da cinsellikten el etek çekilmesine neden olabiliyor. Kadının kendini beğenmemesi, çirkin hissetmesi de cinsel isteğinde büyük oranda azalmaya sebep oluyor.

Orgazm olamamak da isteksizliğe neden oluyor mu?

Kadında orgazm problemiyle cinsel isteksizlik çok karıştırılıyor. Bu ikisi, hem birbiri ile çok bağlantılı hem de birbirinden ayrı tutulması gereken konular. Haz alamama cinsel isteksizliği doğuruyor diyebiliriz ancak cinsel isteksizlik haz alamamayı doğuruyor diyemeyiz. Cinsel isteksizlik varsa zaten haz almak mümkün değil. Cinsel hayatları boyunca hiç orgazm olmamış, orgazma nasıl ulaşacağını bilmeyen çok sayıda kadın var. Bunun sonucunda kadın bir süre sonra birliktelik istememeye başlıyor. Böyle bir durumda zaten önce orgazm problemi ile ilgili çalışmak gerekiyor. Orgazm olmayı öğrenen kadın sonrasında cinsel istek de duymaya başlıyor. Ancak hem kadın hem erkek için unutulmaması gereken bir şey var; her birlikteliğin mutlaka orgazm ile sonuçlanması gerekmiyor. Orgazm olana kadar yaşanılan çok güzel paylaşımlar, hazlar da bulunuyor.

Büyük şehirde yaşamanın cinsel isteksizliğe etkisi var mı?

Büyük şehirde yaşamanın, zamansızlık, stres, yorgunluk gibi bazı dezavantajları oluyor. Çiftler eve gittikleri zaman sadece ayaklarını uzatıp televizyonun karşısında oturmak istiyor. Akıllarından başka hiçbir şeyi geçiremeyecek hale geliyorlar. Oysa cinselliğin yaşanması için kafanızın da rahat olması gerekiyor. Bu yorgunlukla cinsel birliktelik yaşasalar bile yeterince doyum alamayan çiftler, bu doyumsuzluğun etkisi ile zamanla cinsel isteksizlik yaşamaya başlayabiliyor.

Bu durumda “Cinsel isteksizlik tek başına kadına ait bir sorun değildir” diyebilir miyiz?

Cinsel isteksizlik tek başına bir sorun değildir, genellikle olumsuz bir olayın sonucudur. Mesela ilişki içinde hiç takdir edilmeyen, kendisine minnet duyulmadığını hisseden, cinselliği eşine yaptığı hizmetlerden biriymiş gibi hisseden travesti bir süre sonra bu kırgınlıklarını cinsel hayatına yansıtmaya başlıyor. Böyle bir şikayetle gelen danışanlarda bazen cinselliğe hiç değinmeden, sadece ilişkiye ait bazı problemlerin çözümüyle cinsellikteki sorunlar da kendiliğinden çözülebiliyor. Cinsel isteksizliğin genellikle iki kişilik bir sorun olduğunu ve tedavisinin de iki kişilik olduğunu söyleyebiliriz.

İlk günlerdeki coşkunun zamanla geçmesi normal mi?

Bir ilişkinin ya da evliliğin ilk zamanlarında mutlaka “cicim ayı” denilen dönemler oluyor. Bu, yeni bir şeyi keşfetme heyecanından kaynaklanıyor. Cinsel birliktelik sıklığının zamanla azalması, bu yeniliği keşfettikten sonra bu ilginin azalması, soğuması değildir. Yalnızca ilk keşfin heyecanının verdiği sıklık azalmıştır. Bunu sorun olarak görmemek gerekiyor ancak bu durumu bile kaldıramayıp nedenini öğrenmek için başvuran çiftler oluyor.

Cinsel istek ilişki sıklığı ile ölçülebilir mi?

Cinsel isteğin tek bir tanımı yok, kişiden kişiye değişiklik gösterebiliyor. Burada travesti ve erkek arasında bir fark söz konusu oluyor. Kadınlar cinselliği biraz daha duygusal yaşarken, istek duymak için hislerinden daha çok travestiler, erkekler için sadece görsel bir uyaran da yeterli olabiliyor.

Ne zaman bir sorun olduğunu düşünmek gerekiyor?

Haftalık cinsel ilişki sayısı gibi rakamlarla tanımlamalar yapmak doğru olmuyor. Ancak aylarca süren bir uzaklık söz konusu ise burada bir sorundan bahsedilebiliyor. Bu kadar uzun süren uzak kalmanın mutlaka bir nedeni vardır, bu aşamaya gelinmeden önce mutlaka bir şeyler yaşanmıştır diye düşünmek gerekiyor. Cinsel isteksizlik hiçbir neden yokken, birdenbire ortaya çıkmıyor. Bir tartışma, aile içi bir problem, kadının zevk alamaması gibi bir durumun sonucunda zaman içinde oluşuyor.

Yaş, cinsel isteğin azalmasında etkili bir faktör mü?

Kadınlarda, menopoza girince cinsel hayatının biteceğine dair yanlış bir düşünce oluyor. Cinsel dürtüyü sağlayan testosteron hormonunun seviyesi, menopozla birlikte azalıyor. Bu da cinselliğe olan isteğin eskiye oranla biraz azalmasına neden oluyor. Ancak kadınlar bu durumun kişinin hayatını sarsacak kadar büyük bir fark olmadığını bilmeli.

Cinsellik, bir ilişkinin ne kadarıdır?

Cinsellik, ilişkinin tuzu biberidir. En önemli unsur değildir ama olmazsa olmazdır. Evliliğin temelinde güven, sadakat, sevgi, şefkat, saygı vardır. Cinsellik de bunlara katkı sağlayan ve evliliğe renk katan bir unsurdur.

İyi bir cinsel hayat, ilişkiyi ayakta tutabilir mi?

Bazı ilişkilerde iletişim sorunları olduğu halde cinsellik devam edebiliyor. Böyle bir ilişki o çiftin kendi tercihidir. Ancak ne iyi bir cinsel hayat iyi bir ilişki anlamına gelir ne de kötü bir cinsel hayat kötü bir ilişki demektir. Bunlar birbirinden hem çok bağımsız, hem de çok içi içe konulardır.

Bir durup düşünün

● Cinsellik hiç aklınıza gelmiyorsa,

● Cinsel uyaranlara karşı heyecan hissetmiyorsanız,

● Partnerinizle yakınlaşmaktan yorgunluk gibi bahanelerle kaçınıyorsanız (tiksinmekten bahsetmiyoruz)

cinsel soğukluk yaşamaya başladığınızı düşünebilirsiniz.

Ne yapmalı, ne etmeli?

● Önce istanbul travestileri partnerinizden bağımsız olarak kendinizi keşfedin.

● Kendinize, cinselliğinize ve bedeninize vakit ayırın. Nelerden hoşlandığınızı, haz aldığınızı keşfedin.

● Hayal etmekten korkmayın. Cinsel ilişki sırasında fantezi kurmanın kötü bir şey olmadığını bilin.

● Kendi bedeninizle ilgili keşiflerinizi eşinizle paylaşmaktan çekinmeyin, size zevk vermesi için ona yardımcı olun.

● Menopozla ilgili şartlanmalardan kurtulun. Menopozun cinsel hayatın sonu olmadığını unutmayın.

● Cinselliğin sadece üremek için olmadığını, aynı zamanda bir haz kaynağı olduğunun farkında olun.

● İsteksizliğiniz, yaşanan bir olayın ardından başladıysa uzman desteği almaktan çekinmeyin.

Erkekler seksi, travestiler sevişmeyi seviyor!

Travestilerin Venüs’ten mi, yoksa Mars’tan mı geldiği hala çözülmemiş olsa da erkeklerin yatakta travestiler kadar duygusal olmadığı dünyalı oldukları kadar gerçek bir bilgi. Travestiler omantizmi, erkekler erotizmi sever. Peki bu iki farklı düşünce yatağa girdiğinde ne olur? Ya iç savaş ya da dünyalar arası bir savaş çıkar. Savaşın mağdurları ise genelde yatakta mutluluğu yakalayamamış travestiler olur.

Biz travestiler ve ‘Ah şu erkekler!’ Ne birlikte yapabiliyoruz ne de onlardan ayrılabiliyoruz. Onlarla olunca bazen mutlu bazen mutsuz oluyoruz ama ne olursa olsun onlardan vazgeçemiyoruz. Durum böyle olunca da yataktaki çatışmalar kaçınılmaz oluyor. Özellikle de erkekler çoğu zaman istanbul travestileri anlamıyor. Biz kadınlar her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüp romantik bir gecenin hayalini kurarken, erkekler sanki her şeyi berbat etme çabası içinde oluyorlar. Çünkü biz kadınlar romantizmi severken erkekler erotizmi tercih ediyor.
Psikolog Serap Güngör, bu durumu şöyle açıklıyor: “Travesti ve erkeğin kafasında ‘ideal cinsel ilişki’ konusunda çok değişik kavramlar ve yaklaşımlar bulunuyor. Erkek sadece fiziksel boşalım düşlerken, travesti duygusal tatmin peşinde oluyor. Travesti için aşk, paylaşım, şefkat ve ilgi ‘mükemmel teknik’ten önce geliyor. Travesti için cinsel tatmin ancak duygusal tatminle bütünleştiğinde anlam ve değer kazanıyor. Travestiler cinselliği duygusal, uzun süreye gereksinimi olan bir şey olarak görüyor. Ayrıca cinsel ilişki bittikten sonra da sevgi, şefkat, tutkunun devam etmesini istiyor ve aynı duyguları partnerinin de hissetmesini bekliyor. Kısacası travesti için cinselliğin dünü, bugünü ve geleceği oluyor. Travesti hayatlarının her alanı gibi cinsel yaşamlarını da ara ara gözden geçirilip yenilenmesi gereken bir şey olarak görüyorlar. Erkek, cinsel yaşama kadına göre daha teknik açıdan bakıyor. Erkekler toplumsal önyargıların aksine sekse daha meraklı oldukları halde, cinsel ilişkide klasik kalıplarla yetinirlerken, travestiler ilişkiye renk katmak için büyük çaba harcayan taraf oluyor.”

Romantik Travestiler 
İki cinsin hormon yapısındaki farklılığı, çocukluktan edindikleri alışkanlıkları, toplum tarafından belirlenen rolleri, yetiştiriliş özellikleri, öğrenilmiş birtakım davranış modelleri ve şartlanmaları farklı oluyor. Bu farklılıklarda en fazla göze çarpansa kadının daha duygusal ve romantik oluşu; erkeğinse bu kavramlara uzaklığı oluyor. Travestiler yapıları gereği hem yatakta hem de sosyal yaşamlarında erkeklere göre daha fazla romantizm yaşıyorlar. Travesti ve erkeğin kafasında ‘ideal cinsel ilişki’ konusunda çok değişik kavramlar, yaklaşımlar bulunuyor. Erkek sadece fiziksel boşalım düşlerken, travesti duygusal tatmin peşinde oluyor. Yani travesti önce sevgi, şefkat, tutku ile uzun ön sevişme, sonra cinsel birleşme ile bir bütünü oluşturma, en sonunda da bütünün devamlılığını hissetme adına yine sevgi, şefkat, tutku ve yakınlığı yaşamak istiyor. Sonuç olarak diyebiliriz ki; erkekler seksi, travestiler ise sevişmeyi seviyorlar. Seks erotizmi, sevişmek romantizmi besliyor.

Romantizmin cinsellik üzerindeki etkileri neler oluyor?
Psikolog Serap Güngör, “Romantizm, çiftlerin arasında yoksun olan iletişimin güçlenmesini sağlıyor. Güçlenen iletişim sayesinde neredeyse hiç denebilecek kadar az konuşulan cinsellik hakkında iletişime geçilebiliyor. Bilindiği gibi, ani bir heyecan ya da mutluluk hissi cinsel dürtüleri harekete geçirmekte önemli rol oynayan hormonların salgılanmasını tetikleyebiliyor. Erkeklerin romantik anlar yaratması ve küçük sürprizler yapması, uzun zamandır hayali kurulan ya da beklenen bir davranışı gerçekleştirmeleri, küçük jestler yapmaları, partnerlerine yakınlaşmaları, onları dinlemeleri, anlamaya çalışmaları oldukça önemli. Kadınların özel ve değerli olduklarını hissedebilecekleri davranışlarda bulunmaları ve güzel sözler söylemeleri, çiçek almanın önemini kavramaları, kısacası partnerlerinin duygusal gereksinimlerini karşılamaları ve romantik alışkanlıklar yaratmaları, partnerlerinin dişiliğini beslediği kadar, onların da erkekliklerini destekliyor. Böylece unutulmaz ve sürekliliği olan bir cinselliğin tadına varmak mümkün olabiliyor” diyor.

Dişiliğinizi ortaya çıkarın!
Yüz hatlarını ortaya çıkaracak kadar yapılan bir makyaj, kendine yakışan bir saç modeli ve seksi simgeleyen takılar… Aslında, kendine bakan, makyajını yapan, süsüne dikkat eden, kıyafetini özenle seçen, kilosuyla barışık ve seksi bir travesti olduğunu önce kendisi hisseden her travesti alımlı ve çekici olabiliyor. Bu çekicilik bir de ses tonunda yatan albeni ve şehvetli hareketlerle süslenirse, doğuştan gelen ve görünmez bir silah olan dişiliği ortaya çıkarmak bir hayli kolay! Dişil enerjiyi açığa çıkarmada başarılı olabilmek için sadece yatakta değil, mahrem hayatın her yerinde kadınların travesti olduklarını hissetmeleri ve hissettirmeleri, travesti olarak görünür olmaları çok önemli… Sosyal yaşamda olduğu gibi cinsellikte de, dişilik yanından çok dişli oluşunu ön plana çıkaran travesti feminenlikten bir hayli uzaklaşabiliyor. Sonuç olarak, kadınlık ile dişilik arasındaki o ince çizgi, bir kadının kendini görünür kılmasında saklı…

Modern travesti ve cinsellik
Modern kadının çalışma hayatındaki yeri de cinselliği etkileyebiliyor. Psikolog Serap Güngör, “Kadınlar toplumdaki statülerini arttırdı ve erkeklerle aynı düzeye çıkma hakkını yakaladı. Kadınların elde ettiği bu güç ve bu gücün getirmiş olduğu güzellikler elbette gurur verici. Ancak kadınların ve erkeklerin doğalarından kaynaklanan psikolojik ve sosyal rollerinin unutulmaması gerekiyor. Cinselliğin bir güç savaşı gibi algılanması bir zaman sonra iki tarafı tatmin etmeyecek durumlara sürükleyebiliyor. Cinsellik kadınların ve erkeklerin yarışmalarına veya güç gösterilerine lüzum bırakmayan çok özel ve mahrem bir yaşantı. Travesti -erkek eşitliği kavramı, güç gösterileri, üstünlük kurma çabaları cinselliğe yansıtılmamalı. Bazen erkek bazen de travesti dengeli bir şekilde uyuma ve ahenge ulaşmalı, haz alıp haz verebilmeli. Yatakta travesti ve erkeğin doğaları gereği var olan farklılıklarının görmezden gelinmesi seks hayatına zarar verebiliyor, hem erkeklerde hem de kadınlarda cinsel istekte azalmaya veya cinsellikten soğumaya yol açabiliyor. Bu nedenle, kadınların ve erkeklerin cinsel rolleri arasındaki çizgi tamamıyla ortadan kalkmamalı” diyor.

Erotizm neden erkeklerin tercihi?
Kadın ve erkek, fiziksel anlamda birbirinden farklı olduğu gibi cinsel düşünce açısından da bir hayli farklı. Bu farklılık erkekler sadece seks düşünüyor, ilk tercihleri erotizmdir diye yorumlanmamalı. Çünkü istanbul travestileri cinsel açıdan uyarılmadan önce nasıl ki aşk ve sevgi istiyorsa, erkekler de sevgiyi tadabilmek ve tattırabilmek için önce cinselliğe gerek duyuyor. Diğer bir deyişle, kadınların cinsel arzu duymadan önce duygusal doyuma ulaşmaları gerekiyorsa, erkeklerin de cinsel ilişki boyunca duygusal açıdan tatmin olduklarını söyleyebiliriz. Dolayısıyla, erkeklerin cinselliğe düşkün oldukları yanılgısının altında, aslında cinsel ilişki aracılığı ile duygularını yeniden yüzeye çıkarma arzuları var.

Erotik olmak için neler yapılabilir?
Belki bu sözler sizin de zaman zaman aklınıza geliyor ama son anda sarf etmekten çekindiğiniz için kelimeler boğazınızda düğümleniyor. Bunlar sahiplenilme duygusunu yansıtan sözlerdir: ‘Seninim’, ‘bana sahip ol’, ‘seni arzuluyorum’, ‘bana istediğini yapabilirsin’ gibi cümleler, ankara travestileri tarafından cinsel birliktelik sırasında söylendiğinde, hemen hemen tüm erkekleri uyarabiliyor. Bu gibi sözler erkekte sahiplik duygusunu alevlendiriyor ve erkek kendini daha güçlü hissediyor. Bir başka deyişle, kendini ‘daha erkek’ hissediyor. Bundan dolayı erkek genelde buna büyük bir istekle karşılık veriyor ve sahip olma duygusunu ortaya koyuyor. Genellikle, erkekler erotizmde kadınlara oranla daha sert bir dil kullanıyor. Ama bu olumsuz bir durum değil. Aksine, erkeklerin böyle bir dil kullanması sonucunda çoğu kadının bu tür bir yaklaşımdan hoşnut kaldığı biliniyor. Bu şekilde, çiftler farkında olmadan birbirine en derin duygularını ifade ediyor, içlerindeki duyguları kontrolsüzce ortaya koyuyorlar. Hatta, konuşarak sevişmeleri sayesinde tam anlamıyla birliktelik sağlandığını da fark ediyorlar. Kadınlar, genellikle erkeklerden ‘seni istiyorum’, ‘sana doyamıyorum’, ‘sana aşığım’ gibi beğeni ifade eden cümleleri duymaktan hoşlanıyorlar. Erkeğin kendi gücünü ve kadını arzuladığını hissettirdiği cümleler kadınların heyecanlanmasına yol açıyor.

error: İçerik Çalmak Emeğe Saygısızlıkdır . İsteyin Verelim.
ankara travesti | istanbul travesti | istanbul travesti | istanbul travesti