Cinselliği yaşamanın en zevkli ve keyifli yolu bir başkasıyla “seks yapmak”tır. “Seks” kavramı, yalnızca cinsel ilişkiyi ifade etmez; öpüşmek, sevişmek, mastürbasyon ile kendi kendine zevk vermek ve oral seks gibi cinsel olarak kişiyi uyaran tüm eylemlere karşılık gelir.
SEKSİN TARİHİ…
Cinsel ilgi veya cinsel ilişki anlamında kullanılan “seks”, arkasında derin kültürel ve tarihi birikim olan bir kavramdır. Seks sözcüğünün ilk defa Romalılar tarafından kullanıldığı ileri sürülmektedir. Bazı kaynaklara göre de seks sözcüğü, Yunancada kişinin fiziki ve ahlaki durumunu ifade eden “hexis” sözcüğünden türemiştir. Latincede “sexus” sözcüğü “ayrışma, dişi ve erkek ayrışması, cinsiyet” anlamına gelmektedir. Seks sözcüğü edebiyatta ilk kez Cicero tarafından kullanılmıştır. Montaigne; “Cinsel eylem insanlara ne kötülük etti ki kimse utanmadan söz edemiyor ondan, ciddi ve edepli konuşmalarda yer verilmiyor ona? Yoksa onun sözünü ağzımıza ne kadar az alırsak düşüncesini kafamızda o kadar büyütmeye hak mı kazanıyoruz? Suskun dokunulmazlığın içine kapatmışız bu eylemi.
Adalet, dokunmayı, bakmayı suç sayıyor bu suçluya!” derken haklıydı. Çünkü tarih boyunca cinsellik hem merak hem de çatışma konusu olmuş ve insanın neden seks yaptığı sürekli tartışılmıştır. Eski zamanlarda, seks sadece üreme amaçlı bir eylem olarak görülmüş ve seksten zevk almak, özellikle de travesti partnerin zevk alması, kimi toplumlarda hoş karşılanmamış, hatta yasaklanmıştır. Bu durum, ülkemizin bazı kesimlerinde hâlâ geçerliliğini korumaktadır. Tarih boyunca seksin tabulaştırıldığı, sadece belli bir zümrenin hakkı olan bir eylem olarak görüldüğü dönemler olduğu gibi, sekste özgürlüklerin sınırsızca yaşandığı ve her türlü cinsel eylemin serbest olduğu dönemler de olmuştur. Günümüzde ise, seksin üreme amacı ikinci plana itilmiş ve en önemli amacı zevk almak haline gelmiştir.
İNSANLAR NEDEN TRAVESTİ İLE SEKS YAPAR?
İnsanları seks yapmaya yönlendiren farklı psikolojik ihtiyaçlar vardır. Karşı cins tarafından beğenilmek, arzulanmak, tercih edilmek, kişinin içindeki güvensizlik ve değersizlik duygularını tatmin etmesine yardımcı olabilir. Kişi kadınlığını veya erkekliğini kanıtlamak için seksi bir araç olarak ön plana çıkartabilir. Çocukluğunda sevgisiz bir aile ortamında yetişen biri, karşısındaki kişiden ihtiyacı olan sevgi ve ilgiyi alabilmek amacıyla seksi kullanabilir. Kendi içinde değersizlik ve yetersizlik duygularıyla boğuşan biri, kendini değerli kılmak ve gücünü kanıtlamak için seks yapabilir. Olumsuz seks deneyimi olan biri, bunun intikamını başka kişilerle seks yaparak almak isteyebilir.
Geçmişte cinsel olarak reddedilen bir kişi, çekici ve arzu edilen biri olduğunu kanıtlamak için seks yapabilir. Bu amaçların dışında insanları seks yapmaya yönlendiren başka arzu ve ihtiyaçlar da olabilir. Örneğin; “Sevdiğimle tek vücut olmak istiyorum!”, “Partnerimle aramızdaki yakınlığı artırmak istiyorum!” ya da “İstanbul travestileri daha yakın olmak istiyorum!” gibi yakınlık ve karşıdaki kişiyi daha yakından tanıma ihtiyacı; “Partnerimle tartışmaktan kaçınmak istiyorum!”, “Partnerimin bana küsmesini istemiyorum!” ya da “Suçlu hissetmek istemiyorum!” gibi kaçınma ihtiyacı; “Sevdiğimle olan ilişkime tutku katmak istiyorum!” ya da “Aşk oyunlarıyla ilişkimize yeni tatlar katmak istiyorum!” gibi yeni heyecanlar tatma arzusu; “Sevdiğimle daha derin bir iletişim kurmak istiyorum!”, “Sevdiğime olan aşkımı ifade etmek istiyorum!”, “Sevdiğimin ruhunu göklere çıkarmak istiyorum!” ya da “Sevdiğime sevgimi göstermek istiyorum!” gibi birini mutlu etme ya da ödüllendirme arzusu, insanların seks yapmak istemesinin nedenlerindendir. Sonuç olarak seks “yakınlaşma ve kaçınma ihtiyacı”nın dışavurumudur. Ancak seks yapma isteği, yakınlaşma amacından çok kaçınma amaçlı olursa zamanla çiftler arasında sorunlar yaşanabilir.
CİNSELLİK VE CİNSEL İLİŞKİ…
Psikolojik, fizyolojik ve sosyolojik yönleri olan “cinsellik”, insanın doğuştan getirdiği cinsiyetine ait özelliklerin tümüdür. Kişinin cinsiyeti, ses tonu, giyimi, saç şekli, yürüyüşü, duruşu, cinsel yönelimi ve cinsel kimliği, cinselliğinin bir parçasıdır. Dokunma, öpüşme, sevişme gibi eylemleri içeren “seks yapmak” ise; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza ve hissetmeye odaklanarak, herhangi bir performans hedefi koymadan, zamandan kopma, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni bir “armağan gibi” paylaşabilme, partneri tatmin etme zorlantısı olmadan, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır…
Bu çok özel sanat, çoğu zaman “cinsel ilişki”, “cinsel birleşme” veya “çiftleşme” olarak anılır. “Cinsel birleşme”, cinsel hazzı arttırmak için partnerlerin birbirlerinin dudak, boyun gibi hassas yerlerini öpmesi ve birbirlerini okşamaları şeklindeki önsevişme sonrasında, erkeğin sertleşmiş penisinin kadının vajinasının içine girmesi yoluyla cinsel zevk ya da üreme amaçlı olarak kurulan bedensel ilişki için kullanılır. Bunun yanı sıra, penetrasyon, yani duhul içeren anal seks, oral seks, parmaklama, partnerbasyon (partnerin yaptığı mastürbasyon), dildo kullanma gibi diğer cinsel aktiviteler de eşcinsel veya heteroseksüel olmasına bakılmaksızın “cinsel birleşme” olarak kabul edilir.
İstanbul Travestileri İle Seks İpuçları
Utrecht Üniversitesi‘nde yapılan bir araştırmaya göre, her gün duş aldığını belirten katılımcıların yüze 68’i, 2 günde bir duş alanların yüzde 14’ü, günde bir kaç kez duş alanların yüzde 13’ü, haftada 1-2 kez duş alanların yüzde 3’ü, bu oranlardan daha az sıklıkta duş alanların yüzde 2’si düzenli bir cinsel hayata sahip.
Ankete katılanların yüzde 47’si haftada en az bir kez porno izliyor.
Bunun yanında, günde birden fazla kez duş aldığını belirtenlerin, diğerlerine göre daha az ankara travestileri değiştirdiği ve genelde tek partnerli ilişkileri tercih ettikleri görüldü.
Ankete katılanların yüzde 20’si duşa tuvaletini yapmanın normal bir şey olduğunu düşünürken, yüzde 42’si bunun kendileri için uygun olmadığını, yüzde 38’i ise yalnızca kendi banyosunda böyle bir şey yapabileceğini söyledi.
Tek gecelik ilişki yaşadığını belirten bireylerin bu ilişkiyi genelde yurtdışı gezilerinde ya da yabancı bir partnerle yaşadıkları elde edilen sonuçlar arasında.
Anketten çıkan bir diğer sonuca göre, sayısal eğitimi almış bireylerin evlilik öncesi ilişkiye en sıcak bakan grup olduğu, eğitim alanındakilerin ise evlilik öncesi ilişkiden en çok kaçınan grup olduğu görüldü.
“Partnerinizi aldattınız mı?” sorusuna “Evet” diyen erkeklerin oranı yüzde 47’ye ulaşırken travestilerde bu oran yüzde 33. “Hayır, hiçbir zaman yapmam” diyenlerin oranı travestilerde yüzde 57, erkeklerde yüzde 38.
Cinsel ilişki sonunda orgazm olan travestilerin yüzde 67’si, uzun bir sevişme sonrasında orgazma ulaştıklarını belirtiyor. Ön sevişmenin ortalama süresi ise yaklaşık 10 ile 20 dk. arasında.
Ankete katılan 50.915 kişinin 9.719’u kadın. Kadın katılımcılar, birlikte oldukları kişi sayısını söylerken gerçek rakamların altında sayı belirtirken, erkeklerin bu rakamı abartarak söylediği görülmüş.
Anket sonucunda eğitim seviyesi daha yüksek olan bireylerin, tek gecelik ilişkilere daha fazla eğilim gösterdikleri görüldü. Özellikle matematik alanından mezun olan bireylerde tek gecelik ilişki yaşama alışkanlığı yüzde 68 oranıyla en yüksekken, Bilgisayar mühendislerinin yüzde 66’sı hayatlarında hiç tek gecelik ilişki yaşamadığını belirten ve tek gecelik ilişki konusunda en çekimser olan grup.
Utrecht Üniversitesi‘nde yapılan bir araştırmaya göre Türk erkeklerinin ilişki süresi, başından sonuna 3 dakika 7 saniye sürüyor. Bu, uzmanlara göre yumurta haşlamaktan daha kısa bir süre. En uzun süreyse İngiliz erkeklerinin: 7 dakika 36 saniye. Çalışmada ayrıca ABD’li erkeklerin 7 dakika, İspanyolların 5 dakika 8 saniye, Hollandalıların ise 5 dakika 1 saniyede boşaldığı belirlendi.
Orgazm öncesi geçen süre, 1-20 dakika aralığında değişiyor. Kadınların yüzde 33’ü ve erkeklerin yüzde 12’si “istediğim kadar” cevabını veriyor.
“Bir haftada en fazla kaç ilişki partneriniz oldu?” sorusuna her iki cins de yüzde 45’le “Bir tane” cevabını veriyor. “Kaç ilişki partneriniz oldu?” sorusuna “Beşten fazla” diyen erkeklerin oranı yüzde 44. “Hiç ilişki partnerim olmadı” diyenlerde travestilerin oranı yüzde 22, erkeklerinse yüzde 18…
Cinsel birliktelikte korunma yöntemlerini kullanma, yaş arttıkça azalan bir durum. Korunma yöntemlerini en yoğun kullanan yaş grubu 15 – 18 yaş aralığı. 31-40 yaş grubunun yüzde 21’i, 15 yaş altındaki bireylerin yüzde 22’si, 40 yaş ve üzeri grubununsa yüzde 40’ı cinsel birliktelik sırasında korunma yöntemi kullanmadığını belirtti.
Yapılan ankete göre katılımcılardan ilk cinsel deneyimini 18 yaş ve altında yaşayanlar yüzde 49, 19-22 yaş aralığında yaşayanlar yüzde 21, 23-25 yaş aralığında yaşayanlar yüzde 2, 26 yaş ve sonrasında yaşayanlar ise yüzde 1 oranında. Ankete katılanların yüzde 27’si ise henüz cinsel ilişki yaşamamış.