İstanbul travestileri konu aşk olunca oldukça saçmalamaya başlıyor. Hormonel dengenin bozulmasının temel sebeplerinden biri varsayılan aşk insanın vücudunda ve doğasında esaslı değişikliklere sebep olabiliyor. Aşkta hesap kitap yapmak olmuyor, olunca da tadı kaçıyor, kabul. Ama bu demek değil ki aşkı ararken mantıksız olacağız, karanlık odalarda hep başımızı duvarlara toslayacağız. Gündelik hayatımızda düz mantık hareket edip ilerlerken özel hayatımızda aynı kısır döngüde dönüyorsak bu işe gerektiği kadar kafa yormuyoruz demektir. Evet, her saniye onu düşünüyor olabilirsin. Peki gerçekten ayakları yere basan bir şekilde kafanda ölçüp tartıp mı düşünüyorsun? Yoksa düşünmekten kastın sadece hayal kurmaktan ibaret mi? Ne istediğini bilmeyen, ilkesiz biri birbirini desteklemeyen tutarsız seçimlerle kendi kendini sabote etmeye mahkumdur.
Yeni biri ile tanıştın ya da zaten etrafında olan biri. Onun sana nasıl yaklaştığı bir kenara (eğlence/flört/sırdaş/maddiyat/dost/iş) senin ondan beklentin ne? Arkadaşlık mı? İş arkadaşlığı mı? Sosyal arkadaşlık, eğlence mi? Flört mü? Evlilik mi? Sana nasıl yaklaşıyorsa o yönde karşılık vermek durumunda değilsin. Kendi yönünü çiz, ona uygun davran. Misal; yalnızca iş arkadaşı olarak gördüğün, yanında iyi vakit geçirmediğin biri ile ayıp olmasın diyerek sosyal arkadaşlık etme. Beraber gezmekten keyif aldığın, eğlendiğin birine karşı eğer birşey hissetmiyorsan sırf iki yemek ısmarladı diye borçlu hissetme. Çizgini çiz. Ciddi düşündüğün birine, ileride eşim olur mantığı ile fazlası ile taviz veriyorsan bir noktada kendini çek ve düşün. Bu kişi beni suistimal ediyor mu? Eşim olacağını düşünerek yaptığım maddi-manevi yatırım, kötü senaryoda beni depresyona sokar mı? Yoksa canı sağ olsun diyebilir miyim?
Sık rastlanan bir durum da cinselliği koz olarak kullanan birinin günün sonunda “kullanıldım” diye ağlamasıdır. Aşkı, cinselliği gerçekten sevmeden, istemeden, hissetmeden, sırf karşı tarafı borçlu çıkarma, ondan birşeyler elde etme beklentisi ile yaşarsan, bu beklentiler boşa çıktığında sonuç elbette ki hüsran olur. Bu beklenti ister evlilik olsun, ister ev, araba, terfi, takı, toka. Ava giderken avlanan da ağlar ama bu ağlamaya kim bakar? Hayatta hiçbir şeyin garantisi yok; büyük aşklar da bitiyor, evlilikler de. Arada farklı çıkar ilişkileri, aldatmaca ve kandırmacanın olmadığı aşklar organik olarak sonlanır, hisler bittiği için biter, kin ve nefret değil yüzümüzü gülümseten iyi ki’ler barındırır. Değersiz hissetmek istemiyorsan bedenine değer biçme, beden ve kalp ayrılmaz.